Malign Plevral Efüzyon
Plevra akciğer ve göğüs duvarının iç kısmını örten bir zardır.
Plevra akciğerin ve göğüs duvarı arasında sürtünmeyi önlemek için sıvı salgılar ve tekrar emer. Bu sıvı yaklaşık 20 cc kadardır.
Bazı hastalıklar sıvının yapılışını bazısı ise emilimi azaltarak plevral aralığa sıvı birikmesini sağlar. Bu klinik duruma plevral efüzyon (plörezi) denir.
Akciğer kanseri gibi enfeksiyonlar, bazı ilaçlar, pulmoner embolizm ve kalp yetmezlikleri plevral efüzyona neden olabilir.
Plevral efüzyon nefes darlığı, öksürük ve göğüs ağrısı gibi belirtiler vermektedir. Tanının konulmasında şikayetler dikkatlice dinlenir. Hastadan istenecek birkaç tetkikle tanı kesinleştirilir.
Tanı da yardımcı olacak en sık kullanılan tetkikler arasında akciğer röntgeni, bilgisayarlı tomografi (BT), torasentez, Ultrason ve gerekirse torakoskopi yer almaktadır.
Akciğer Röntgeninin uygulaması kolay ve ucuzdır. Plevral aralıkla ilgili bilgi verir. Bilgisayarlı Tomografi (BT) ise akciğer röntgenine göre daha detaylı bilgi verir. Plevra aralık dan torasentez ile sıvı örneklemesi yapılır. Örneklenen sıvıdan kanser veya enfeksiyon gibi altta yatabilecek nedenler araştırılır.
Plevral efüzyon tedavisi nedene göre değişiklik arz eder. Tümör yayılımına bağlı efüzyon oluşmuşsa buna malign plevral efüzyon olarak adlandırılır. Tedavide öncelik solunum sıkıntısına yol açan sıvıyı boşaltmaktır. Sıvı, kaburgalar arasına yerleştirilen bir plevral kateter yardımıyla kolayca tahliye edilebilir. İkinci aşamada bu sıvının tekrar oluşmaması için plevral yaprakların yapıştırılma işlemidir. Bu işleme plörodez denir. Plörodez yapmak için bir çok ilaç ve teknik kullanılır. Hastaya göre bir yöntem tercih edilir. Göğüs kateterinden en sık steril pudra kullanılmaktadır. Sıvının tekrar birikmesini önlemek için plörektomi veya dekortikasyon ameliyatları da uygulanmaktadır. Amaç sıvı üreten plevrayı bir ameliyatla çıkartmaktır. İlerleyen dönemde biriken sıvıya bağlı solunum yetmezliğini önlemektir.